FRANSA'DA İLK VE TEK TÜRK KITABEVI

  • tükendi
Takva - VCD
  • Takva - VCD

Takva - VCD

€8,90

Bu Film DVD formatında da mevcuttur, bakınız. Takva DVD

"Erkan Can'ın tek kelime ile mükemmel oynadığı Takva, gösterime girdiğinde sanırım

Takva - VCD

Takva - VCD

€8,90
adet
tükendi

Bu Film DVD formatında da mevcuttur, bakınız. Takva DVD

"Erkan Can'ın tek kelime ile mükemmel oynadığı Takva, gösterime girdiğinde sanırım kıyamet kopacak. Benden söylemesi..." - Atilla Dorsay - Sabah.
"Takva, insanın yaşadığı ikilemlerin, gelgitlerin filmi." - Ömür Gedik - Hürriyet.
"İşte böyle filmler istiyorum: Takva!" - Yazgülü Aldoğan - Posta.
"Hem insanın ruhunu hem geleneksel toplum yapısını katman katman açımlayan "Takva" sezonun ve sinemamızın en önemli filmlerinden biri olarak sivriliyor." - Ali Taşçıyan - Milliyet.

Ben Sadece İyi Bir İnsan Olmak İstedim...

Geleneksel bir İstanbul mahallesinde doğmuş olan Muharrem 30 yılı aşkın bir süredir aynı mahallede yaşamaktadır. Sade bir işi vardır. Mütevazı ve içe dönük bir kişi olan Muharrem gece gündüz ibadet ederek, cinsellikten uzak, en sert İslami akidelere sıkı sıkıya bağlı bir yaşam sürdürmektedir. Muharrem, 1863 Balkan Savaşı'nda İstanbul"a göçmüş Arnavut bir ailenin son ferdidir. İstanbul"un en eski semtlerinden biri olan Süleymaniye"de babasından kalma küçük ahşap evde tek başına yaşama tutunmaya çalışmaktadır. Babasının arkadaşının eski handaki çuvalçı dükkanında 11 yaşından beri aynı işi yaparak 45 yaşına kadar gelmiştir. Ailesi ve mahallesinden aldığı eski İstanbul-İslam ahlakı Muharrem"i içine kapalı, ailesine bağlı, cinsel istekleri kötü bir ahlak sapması olarak görüp, onları sürekli bastırarak değişen bu dünyada başını beladan, günahtan ve kötü olan her şeyden uzak tuttuğunu sanan biri haline getirmiştir. Annesi ve babası öldükten sonra küçük olan dünyası iyice küçülmüş, nerdeyse tek başına kalmıştır. Ailesinden kalan küçük eve bile bakamamakta, onlardan kalan ve artık iyice eskimiş eşyaları bile yeniliyemediğinden onları kullanmaya devam etmektedir.
İşyerinde ise hiç zeka istemeyen çalışma koşullarını 34 yıldır değişmeden ve yeni bir gelecek kaygısı olmadan sürdürebilmesini yine babasından kalan bir hatıraya devam edercesine haftada bir gittiği islami bir tarikatın öğretisinde bulunan mütevazılık, haddini bilmek ve tevekküle uymak gibi mistik öğretiyle örtmüş ve böylece mutlu olmayı başarabilmiştir. Cinsel yaşamındaki başarısızlığını ise "uçkuruna sahip olmak" olarak görmeyi tercih etmektedir. Annesine olan aşırı sevgisi, annesinin ölümüne rağmen değişmemiş, ev içi yaşamını hala annesinden gördüğü gibi sürdürmüştür. Yaşamındaki tüm sorunları nerdeyse kendisine unutturan İslam-tarikat öğretisine sımsıkı sarılmış ve bu öğretiden uzaklaşmamak adına kendi zihninde olağanüstü bir Tanrı korkusu-sevgisi oluşturmuş ve bu korku-sevginin sınırını aşmamaya özen göstermiştir. Kendine ördüğü bu örtü, gittiği İslami tarikatın da dikkatini çekmiş, Tanrı korkusu ve sevgisinden oluşan bu örtüden onlar da yararlanmak istemişlerdir. Büyük bir güven ve dünya malına özenmeme duygusuna ihtiyaç olan bir sorumluluğu yerine getirebileceği düşünülerek Muharrem"den tarikatın idari işlerinin bir bölümünü idare etmesi iştenmiştir. Bu sayede Muharrem birden dışa kapalı bir yapıya sahip olan tarikatın dışardan görünen yüzü olmuş, tarikata duyulan mistik saygının ve bunun sonuncunda doğan maddi gücün görünürdeki temsilcisi haline dönüşmütür. Artık Muharrem tarikata ait taşınmaz mülkün tamiri, bakımı, onarımı ve tabiki gelirlerini takip eden biri olarak küçük çuvalçı dükkanından, o çok kaçındığı kocaman dünyanın günlük insan ilişkilerinin içine düşmüştür.
Artık hayatında yanlızca yüzyıllık ahşap mahallesi yoktur, koca İstanbul şehrinin betonlaşmış yeni yüzü ve bu betonlaşan İstanbul"un beton gibi sert fakat yine beton gibi çabuk dağılan insan ilişkileri de vardır. Artık eskisi gibi değildir Muharrem"in hayatı. O sakin ve zaten her bir sonraki gün aynı geçecek hayatı şimdi koşturmacayla ve hiç alışık olmadığı yeni sürpirizlerle doludur. Sürekli bastırmaya çalıştığı cinsel hayatı kendisine aşırı güven duyan şeyhinin evlenmesini önermesiyle tetiklenmiş, kendine söylenen herşeyi yerine getirme alışkanlığını ise artık yanında başka kişiler çalıştırıp onlara buyruk vermeye dönüştürmüştür. Bu hızlı dönüşüm, Tanrı sevgisi ve korkusu arasındaki dengeyi Muharrem"in zihninde bozmuş, Tanrı sevgisi azalıp günahlar başlayınca Tanrı korkusu Muharrem"in zihnini kemirmeye ve sonunda da yok etmeye kadar varmıştır. Aslında sorun acaba gerçekten de sevgi-korku arasındaki dengenin bozulması mıdır, yoksa...

Ödüller:
. Swarovsky Kültürel Yenilik Özel Jüri Ödülü, Uluslararası Toronto Film Festivali, 2006
. En İyi Erkek Oyuncu Altın Portakal Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. En İyi Senaryo Altın Portakal Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. En İyi Görüntü Yönetmeni Altın Portakal Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. En İyi Sanat Yönetmeni Altın Portakal Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. En İyi Sanat Yönetmeni Altın Portakal Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. En İyi Müzik Altın Portakal Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. En İyi Kostüm Tasarımı Altın Portakal Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü, 43. Antalya Film Şenliği, 2006
. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, 28. Siyad Türk Sineması Ödülleri, 2006
. FIPRESCI Ödülü, 57. Berlin Film Festivali, 2007

Oyuncular: Erkan Can, Meray Ülgen, Güven Kıraç, Erman Saban, Erman Saban, Salaettin Bilal, Settar Tanrıöğen, Murat Cemcir, Engin Günaydın
Yönetmen: Özer Kızıltan.

Süre: 101 dk.

Bilgi kartı

Baskı :
03/2007
Ebat :
2 VCD