Warning: SessionHandler::read(): open(/homepages/3/d1003274646/htdocs/var/sessions/sess_b1104d62fcd2e76facf7789c8f752736, O_RDWR) failed: Disk quota exceeded (122) in /homepages/3/d1003274646/htdocs/vendor/symfony/symfony/src/Symfony/Component/HttpFoundation/Session/Storage/Handler/StrictSessionHandler.php on line 59

Warning: session_start(): Failed to read session data: user (path: /homepages/3/d1003274646/htdocs/var/sessions) in /homepages/3/d1003274646/htdocs/classes/controller/FrontController.php on line 777
Kadınları Kadınlar da Eziyor - Emine Şenlikoğlu

FRANSA'DA İLK VE TEK TÜRK KITABEVI

  • tükendi
Kadınları Kadınlar da Eziyor - Emine Şenlikoğlu
  • Kadınları Kadınlar da Eziyor - Emine Şenlikoğlu
  • Kadınları Kadınlar da Eziyor - Emine Şenlikoğlu

Kadınları Kadınlar da Eziyor - Emine Şenlikoğlu

€8,90

- İşte ben bunun için "milletvekili olacağım" diyorum,
- Asıllarının düzeltmediğini vekilleri düzeltemez. Kendini kandırma Ayşegül.
- Kadınları da ezenlerin sadece erkekler olduğu sanılır. Halbuki kadınları kadınlar da eziyor. Şunu unutma ! Zalimi

Kadınları Kadınlar da Eziyor - Emine Şenlikoğlu

Kadınları

€8,90
adet
tükendi

- İşte ben bunun için "milletvekili olacağım" diyorum,
- Asıllarının düzeltmediğini vekilleri düzeltemez. Kendini kandırma Ayşegül.
- Kadınları da ezenlerin sadece erkekler olduğu sanılır. Halbuki kadınları kadınlar da eziyor. Şunu unutma ! Zalimin dişisi erkeği olmaz. Zalim zalimdir.
- Ben ömür boyu ağlayacağımı bilsem, onun karısını ağlatmam.

"Değerli Okuyucularım,
İnanırmısınız, kitaplarımın yazılış hikâyesini yazmak nerdeyse kitabı yazmaktan daha zor geldi bana.

Bu kitabın yazılış hikâyesi ortalama 20 yılda oluştu. Yirmi yılda oluşan hikâyeyi bir kaç sayfayla nasıl anlatabilirim bunu düşünüyorum.

Toplumda, toplumsal çürüme varsa, suçlusu kadınlar ve erkeklerdir. Düzelme varsa o da her ikisinin başarısıdır. Bu kıstas her şey için geçerlidir.

Mesela: Kadınların çok ağladığı kesin. Erkekler çoğunlukla içten kadınlar dıştan ağlar.

Toplumda, erkekleri yoldan çıkaran kadınlardır, kadınlar nice saygın kişilerin ayaklar altına alınmasına sebep olmuştur, derler ama buna kadınlar ne derler? O pek dile gelmez. Nice kadınları da erkekler yoldan çıkarmıştır. Fakat burada her iki tarafta cinsiyetinden dolayı yoldan çıkmaz. Her iki taraf için de, iffetlilik ve şahsiyet konusu üzerinde durmak lazım. Allah"tan korkan ama şahsiyeti oturmuş, otokontrole sahip bir dindar kadını da erkeğide kimse yoldan çıkaramaz. Hatta o kadar ki, Kadınları Kadınlar da Eziyor"da olduğu gibi, kişinin kendi gönlüde onu yoldan çıkaramaz. Fakat her zaman düşmez kalkmaz bir Allah"tır, deyip daima onun şeriatında (kanunlarında) ona sığınmak lazım.
Neler gördüm.

Ağlayan kadınları ağlatanın da kadın olduğunu gördüğüm gibi, erkeği öldürenin, ya da kâtil yapanın çoğunlukla yine erkek olduğunu da gördüm. Aslında, kadınları kadınlar da eziyor ama aynı şekilde erkekler erkekleri de eziyor. Bence bu konuda bir eşitlik var dünyada.

Mesela: Bir iş yerinde çalışan kadın, bir kadını da bir erkeği de işten attırabiliyor veya onun rahatını kaçırıyor. Aynı şekilde, bir erkek erkek tarafından da kadın tarafından da işten atılıyor. Veya iftiraya uğruyor vb.

Efendim diyor bazı erkekler, kadınlar çıplak gezip bizi etkiliyorlar. Bakın erkekler öyle mi geziyor? Çok salakca soru derdim ama bu ifadenin yakışık almayacağını bildiğim için çok cahilce bir soru diyorum. Çünkü, kadının mini etek giymesi, erkeği etkiler ama erkeğin mini etek giymesi veya teşhirci kadınlar gibi süslü püslü gezmesi, açık saçık olması kadınları etkilemez ki. Hatta süslü erkek, kadının midesini bulandırabilir. Şık giyimle süslü giyim farklıdır. En hobba kızlar bile dans ederken eğlenirken, hobba erkeği beğensede evlenirken "O zübbeden kocamı olur!" diyor çoğunlukla. Yani, kişilikleri olmayınca her iki cinste, cinsel kişilikleriyle kendilerini önemli görüyorlarsa, her ikisi de cinsellik avcılığına çıkınca, oltasına kendi gibi olan birini takıyor. Önce bu böyle biline. Birinin tuzağına düşen erkek ya da kadın, karşıyı suçlamaktan çok kendisini gözden geçirmeli.
Neyle?

Tabiki bilgiyle... Okumakla... Allah"tan hidayet istemek ve hidayet yolunda kalma kurallarına uymakla. İnsanlığın kurtuluşu için bizim çözümümüz din. Daha iyi çözümü olan çıksın ortaya.

Bir erkek, bir kadına vurulmuş karısını terketmiş. Peki o kadın, (Diyelim ki dinle imanla ilgisi yok) Neden o erkeğin hanımını düşünmedi? Onu neden eziyor?

"Efendim o evli ama ondan elektrik aldım onu sevdim ne yapayım?" diyor. Bir gün o elektriğin kendisini çarpacağını bilemiyor, düşünmüyor. İyi bir dini eğitimden geçse, aklını bozmadığı sürece hiç kimsenin kocasına kur yapıp o erkeği yuvasından çalmaz. Dikkat, dini eğitimi varsa diyorum. Dini eğitimi ve öğrenimi olduğu halde böyle yapan kadınlar yok mudur? denirse, hiç yoktur demiyorum, yirmi yedi yıldır İslâmi kesimin içindeyim, gerçek şuurda olup da bozulan sadece üç kadın gördüm. İkisi durumunu düzeltti. Onlarla konuştum, hatta birini psikiyatriste de götürdüm, meğer cinsel bir hastalık geçiriyormuş. "Klinik vaka." dedi doktor. Bu kişi ilaç tedavisi görmeden asla iyileşemez, kendisini, duygularını kontrol altına alamaz ve daha neler neler.
Hayatı, insanı çok iyi tanımak gerekiyor.

İnsanın kendisini, her uzvunun nasıl eğiteciğini bilmesi lazım. Eğer mide eğitilemiyor olsaydı Allah çeşitli yiyecek içecekleri yasak etmezdi. Allah"ın yasak ettiği her şey kontrol altına alınabilir.
Gönül söz dinlemiyor diyorlar.

Dinlemesin. Kendi kendine bir müddet yana dursun ama sen İslâm"a aykırı hiç bir şey yapma. Yaptıklarından sorumlusun. Sonra yangın bir gün sona erer.

Benim İslâm"dan anladığıma göre, dil, göz, mîde, el, ayak eğitilip konrol altına alındığı gibi, cinsel arzularda kontrol altına alınabilir.
Her neyse.

Gördüklerim şuydu. Zalimin dişisi erkeği yoktu, hangisi zalimse ötekini eziyor.

Kitabı yazmaya karar vermiştim ama yaşanmış bir hikaye bekliyordum. Gözlemlerim de devam ediyordu.

Çeşitli iş yerlerinde, ailelerde, hayatın yaşandığı yerlerin görebildiğimiz kadarıyla her yerinde, kadınları kıskanıp ezenler çok var. Nice gelini kaynana boşatmıştır oğluna. Nice kaynanayı sokağa attırmıştır gelin. Aynı şekilde damat, kaynata düşmanlığı.

Konumuz erkeklerin erkeği nasıl ezdiği değil, kadınların kadını nasıl ezdiği olduğu için örneğimi kadınlardan vermeye devam edeyim.

Çok değerli bir arkadaşımız vardı. Onun kocasına âşık olan kadın arkadaşımızın eşinin kalbine girmeyi başardı. Dört çocuk annesi arkadaşımız çok acı çekti. Gidip kadına yalvardı "Ne olur! Kocamı bırak. Çocuklarımın babalarına saygısı sevgisi kalmaz. Biz birbirimizi çok seven bir çifttik. Eşimin bazı isteklerine yetişemedim, çalışan bir kadınım. Onun kadına ihtiyacı olduğu için sana ilgi duyuyor ne olur, aramızdan çekil, dediyse de kadın aradan çekilmedi. Arkadaşımız acı günlerine günleri ekledi. Devamlı şunu söylüyor "Onu bunu bilmem. Erkekleri tahrik eden bütün kadınlar, kadınlara zulmediyor, düşmanlık yapıyor." der dururdu. Hâlâ söyler bu sözü.

Bir gün derneğimize gelen bir hanım, beni kurtarın diye feryat ediyordu. "Beni kurtarın! Ne olur kurtarın beni." diyordu. Onunla o zaman başladım ilgilenmeye. Sonra da kadın ruhunu araştırmaya başladım. Araştırmam sonucunda erkeklerin bilmediği kadının bir başka yönünü keşfettim ve Kadınları Kadınlar da Eziyor kitabını yazdım.

Kadınları Kadınlar da Eziyor çıktığı zaman erkek okuyucularımın bana çok kırılacağını kimininde kızacağını sanıyordum ama tam zıddı oldu. Bu kitap sayesinde kadın duygusunun varlığını anladım, diyenden tutun, "Ben sanıyordum ki, eşiyle mutsuz olan erkeğin gözü dışarı kayar ama kadına kocası ne kadar kötü olursa olsun, kadın kadındır başkalarına özenmez gözü dışarıya kaçmaz sanıyor, karıma kadın-kız şakaları yapıyordum." a kadar itiraflar ve teşekkür geldi. Konusu bakımından bildiğim kadarıyla dünyada ilk. Konusu ne mi? Söylemişim gibi olsa da söylemedim."

Kadinlari Kadinlar da Eziyor - Emine Senlikoglu

 

Orta boy, 256 sayfa

 

Yayınevi: Mektup

Bilgi kartı

Sayfa :
Baskı :
(2007)
Yayınevi :
Mektup
Ebat :