Mustafa Baydemir - Çelik.

Yorucu bir futbol maçından ya da bir oyundan sonra, şöyle sereserpe, bir ağacın koyu gölgesinde çimenlerin üzerine uzanıp da uçsuz bucaksız masmavi gökyüzünü, binbir şekle giren, adeta bir gökyüzü doğal sineması görünümü veren bulutları izlemeye koyulduğumuzu düşünün. Tabii dişlerimizin arasına acımsı özsuyunu akıtan ağaç çubukçularını almayı da unutmayarak... Bulutlar hareket ediyor. Senaryosunu kendimizin yazdığı her türlü filmi oynuyor bize. Ücretsiz, külfetsiz film izlemek, ne kadar da hoş oluyor değil mi?
Bulutların arkasını, gökyüzünün derinliklerini, evrenin sonsuzluğunu merak etmeye başlıyoruz. Tatlı bir heyecan ruhumuzu ürpertiyor. Zihinlerimiz ister istemez sonsuz evrenin sahibini arıyor. "Allah" diyor yanımızda uzanan bir arkadaşımız, sonsuzluğun derinliklerine bakmaktan buğulanmış, kamaşmış gözlerini kırpıştırarak. Soru baloncukları patlamaya başlıyor bir bir:
Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Neden güneşte değil de dünyadayız? Allah'ı ne kadar tanıyoruz? O'na ulaşmanın yolları nelerdir?...
Gelin bu soruların cevaplarını bulalım. Bu varoluş bulmacasını, hayat bulmacasını birlikte çözelim.